Her gün binlerce toksine ve kimyasala maruz kaldığınızı biliyor muydunuz? Sabunlar, şampuanlar, losyonlar, makyaj ve güzellik ürünleri ve günlük kullandığınız deodorantlar pek çok kimyasal maddeler içeriyor. Hem erkeklerin hem de kadınların vücutlarına sürdüğü en zararlı kimyasallardan biri deodoranttır.

Deodorant vücudunuzun doğal olarak toksin salgılamasını engelleyen bir üründür. Terlemeyi önleyici ve deodorant cilt foliküllerinizi tıkar. Terlemek gibi doğal bir vücut olayının gerçekleşmesine engel olur. Deodorantlar ve ter önleyiciler, vücudunuzun doğal temizleme ve detoksifikasyon sürecini engellemenin yanı sıra, vücudumuza tonlarca zararlı kimyasalın da salınmasını sağlar.

Deodorantın İşlemi Nedir?

Koltuk altlarınızda ve kasık bölgenizde vücudunuzun diğer bölgelerinden daha fazla kıl vardır. Genel olarak kapalı olan bu alanlarda bakteri üretimi daha fazladır. Bakteriler bu kıllara tutunarak koku oluşturur.

Deodorant ise cildinizdeki bakterileri öldürür. Böylece terlediğinizde cildinizde koku oluşturacak kadar bakteri kalmaz. Bu durum sağlık açısından tehlikelidir. Özellikle deodorantların işlemini yerine getirmesi için; içinde bulunan tehlikeli maddeler göz önüne alındığında, pek çok hastalığa kapı aralayabilir.

Deodorant Meme Kanserine Davetiye Çıkartıyor mu?

Deodorantın sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili söylentiler arasında en endişe verici iddialardan biri de Meme Kanserine davetiye çıkarmasıdır. Deodorant içerisindeki toksinlerin lenf düğümlerinde birikeceği ve sağlıklı hücreleri kanser hücrelerine dönüştüreceği hala araştırılan iddialardan biridir. Pek çok araştırmacı meme kanserlerinin terleme önleyici maddesini içeren ürünlerden kaynaklı olduğunu doğrulamıştır.

Deodorantınızda Gizlenen Toksin Maddeler Nelerdir?

Deodorantın zararlı olup olmadığının anlamanın en temel yolu içerisindeki maddeleri bilmektir. Ortalama bir deodoranttaki kimyasal içerikler;

Alüminyum

Alüminyum bileşikleri kozmetik ve farmasötik ürünlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ter önleyici maddelerde alüminyum tuzları terlemeyi önleyen maddelerdir. Gözeneklerinizin yüzeyinde terin oluşmasını engellemek için tuzların çözülmesi gerekir.

Alüminyuma maruz kalma Alzheimer hastalığının gelişimiyle bağlantılıdır ve östrojen seviyelerinize müdahale eder. Vücudunuz östrojeni düzgün bir şekilde işleyemediğinde meme ve prostat kanseri riski daha yüksektir.

Parabenler

Parabenler, deodorant üzerinde mantar, bakteri ve maya oluşumunu önlemek için kullanılır. Parabenlerin cilt tarafından emilebildiği ve vücudunuza girdikten sonra cinsel gelişim, göğüs sağlığı ve diğer bedensel işlevler için önemli olan bir kadınlık hormonu olan östrojen olarak işlev görebileceği doğrudur.

Yaşam boyu östrojene daha yüksek oranda maruz kalmak da meme kanseri riskinizi artırabilir. Aynı zamanda parabenlere maruz kalma durumunda hormonal denge bozulabilir.

Stearetler

Stearetler deodorantınızdaki toksinlerden biridir. Deodorantınızın içindekiler listesinde polioksietilen 20 stearil eter görebilirsiniz. Stearetler deodorantlarda ve diğer sağlık ve güzellik ürünlerinde birkaç farklı şekilde kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Bunlar koyulaştırıcı veya temizleme maddesi olarak kullanılmaktadır.

Stearik asidin kendisi oldukça iyi huyludur. Ancak stearatlar, stearik asit ile bilinen bir kanserojen olan etilen oksidin birleştirilmesiyle yapılır. Bu katkı maddeleri, aynı anda kanserojen ve dioksan üreten etoksilasyonun, üretim sürecinde sert kimyasalın zayıflatılması ürünüdür.

Triklosan

Triklosan, deodorant ve diğer güzellik ürünlerinizdeki en zararlı toksinlerden biridir. FDA triklosan'ı pestisit olarak sınıflandırmıştır, ancak markalı deodorantların çoğunluğunda yer almaktadır. Üretim sürecinde ve cildinizle temas ettiğinde bakterileri öldürmek için kullanılır. Triklosan suyla birleştiğinde kloroform adı verilen kanserojen bir gaz da oluşturmaktadır.

Propilen Glikol

Propilen glikol, deodorantlarda bulunan toksik kimyasallardan bir diğeridir. Propilen glikolün uzun süreli kullanımında nöbetlere, merkezi sinir depresyonuna, komaya, böbrek yetmezliğine ve hipoglisemiye neden olduğu bilinmektedir. En hafif etkileşim vakalarında propilen glikol ciltte alerjik reaksiyonlara neden olur. Ayrıca, özellikle hassas bir cildiniz varsa, cildi tahriş ettiği de gösterilmiştir.

Ftalatlar

Ftalatlar deodorantlardaki kokuya eklenir, aynı zamanda deodorantınızın daha düzgün yayılmasına yardımcı olur. Ancak bazı ciddi sağlık riskleri vardır. Ftalatlar meme, yumurtalık ve prostat kanseriyle ilişkilendirilmiştir.

Endokrin bozulmasına neden oldukları biliniyor. Karaciğer, akciğer ve böbrek hasarına, ayrıca sperm sayısında azalmaya ve kısırlığa neden olurlar. Ftalatlar sadece insanlara zararlı değildir. Bu listedeki diğer bileşenler gibi bunlar da çevreye salınır ve su sistemleri üzerinde ciddi etkiler yaratır.

Trietanolamin ve Dietanolamin

Trietanolamin ve dietanolamin cildinize sızıp karaciğerinizi ve böbreklerinizi etkileyebilen kimyasallardır. Aslında o kadar zararlı ki, bu iki kimyasalın kanserojen olduğu bilindiği için pek çok Avrupa ülkesinde yasaklanmıştır.

Yapay Renkler

Deodorantların içindeki bazı yapay renklendiriciler ve ağartıcılar ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca kanserojen olduğu da bilinmektedir.

Deodorant Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Bir deodorant satın almadan önce mutlaka içindekileri ve etkilerini okumanız gerekmektedir. Ayrıca doğal deodorant satın almaya özen göstermelisiniz. Doğal deodorantlar sert kimyasallar ve toksin içermeyen kozmetik ürünlerdir. Bu, vücudunuz tarafından emilirlerse size kesinlikle hiçbir zarar vermeyecekleri anlamına gelir.

Doğal deodorantlar terlemeyi önleyici değildir. Yani biraz terleyeceksiniz. Ancak daha önce de belirtildiği gibi terleme, vücudunuzun toksinleri ortadan kaldırmanın, vücut ısısını düzenlemenin ve zararlı bakterileri öldürmenin doğal yoludur. Başka bir deyişle terlemek iyi bir şeydir.

Piyasada zararlı maddeler içermeyen ve işin doğal bir şekilde yapılmasını sağlayan çok sayıda deodorant bulunmaktadır. Bazı insanlar doğal deodorantlara geçişi kolay bulurken, diğerleri toksik deodorant ürünlerini yıllarca kullandıktan sonra doğal deodorantlara geçtikten sonra kızarıklık veya kötü koku gelişebileceğini düşünüyor.

Bunun nedeni, genel deodorantlarda terlemeyi ve kokuyu önlemek için kullanılan kimyasalların koltuk altınızdaki bakteri dengesini değiştirip aslında daha kötü kokmanıza neden olmasıdır.

Doğal deodorantlar kokuya neden olan bakterileri öldüren kristalize doğal mineral tuzlarından yapılmıştır ve hiçbir zararlı kimyasal, yağ, parfüm veya emülgatör içermezler. Ancak deodorantın yanı sıra bazı yollarla terlemenin önüne geçebilirsiniz.

Deodorantımın Kimyasal Madde Barındırmadığını Nereden Bilebilirim?

Eğer kullandığınız, satın alacağınız ya da doğal kisvesi altında sattığınız deodorantın içerisindeki katkı maddelerini öğrenmek ve analiz ettirmek istiyorsanız o halde https://www.analizistek.com/ adresini kullanabilirsiniz.Yapmış olduğumuz kozmetik analizlerini inceleyebilirsiniz. Analiz İstek size tüm laboratuvar konularında yardımcı olacaktır.

Doğal Yollarla Ter Nasıl Azaltılır?

Terlemek vücudunuza iyi gelir. Vücudunuzu serin tutmaya yardımcı olur ve doğal olarak zararlı maddeler terleme yolu ile vücudunuzdan atılır. Aşırı terlediğinizi düşünüyorsanız, bunu doğal olarak azaltmaya yardımcı olacak doğal çözümler mevcuttur.

  • Duştan sonra, o gün için giyinmeden önce birkaç dakika bekleyin. Sıcak duş alıyorsanız veya sıcak, nemli bir iklimde yaşıyorsanız bu özellikle önemlidir. Giysilerinizi giymeden önce vücudunuzun serin ve kuru olmasına izin vermek, banyodan hemen sonra vücudunuzun terlemesini önlemeye yardımcı olabilir.
  • En çok terleyen bölgeler genelde koltukaltı ve kasık bölgeleridir. Bu bölgelerdeki kıllardan kurtulmak terlemenin önüne geçmeye yardımcı olur.
  • Diyetinizin ne kadar terlediğinizi etkileyebileceğini biliyor muydunuz? Bazı yiyecekler vücudunuzun diğerlerinden daha fazla ter üretmesine neden olabilir. Çok fazla terlediğinizi düşünüyorsanız, diyetinizde terlemeye neden olan gıdaları azaltmak veya ortadan kaldırmak yardımcı olabilir.
  • Bazı gıdalar aslında vücudunuzun ürettiği ter miktarını azaltabilir ve bu süreçte aşırı aktif ter bezlerini sakinleştirebilir. Diyetiniz yoluyla teri azaltmaya çalışırken, sindirim sisteminizi yormayacak gıdalara odaklanmak önemlidir.
  • Bol su içmek ve su içeriği yüksek yiyecekler tüketmek vücudunuzu serin tutabilir ve aşırı terlemenin önüne geçer.
  • Dar kıyafetler giymek, özellikle de kollarınızın altına oturan kıyafetler, gömleğinizde koltuk altı lekelerine neden olabilir. Ayrıca sizi daha fazla terletebilirler. Bunun yerine nefes alabilen kumaşlar ve üzerinize daha bol oturan giysiler giyin.
  • Kafein sinir sistemini uyarır ve terlemeyi artırır. Aynı zamanda kan basıncınızın yükselmesine, kalp atış hızınızın yükselmesine ve ter bezlerinizin yüksek vitese geçmesine neden olur. Bu nedenle kafein içeren maddelerden uzak durmak terlemenin azalmasını sağlar.
Sizin İçin Buradayız. Bize Yazın...